Blizzard'ın "Gizli" Projesiydi
Heroes of Warcraft, geliştiricilerinin tabiriyle "Eski günlerdeki gibi, küçük bir ekiple, eğlenceli bir oyun yapabiliyor muyuz diye görmek isteyip yapmaya başladığımız bir oyun" olarak sessiz sedasız geliştirilmeye başlandı. Yanılmıyorsam ilk kez PAX 2013'te duyurulup oyuncuya sunulduğunda oyuncular arasında da şaşkınlıkla karşılandı.
Oyun Magic the Gathering ya da daha eski oyuncuların hatırlayacağı Pokemon Trade Card Game gibi bir kart oyunu. Platform olarak PC ve tabletlere geliştirildiği söylenirken, Blizzcon 2013'te iPhone ve Android uygulaması olarak da mevcut olacağı açıklandı. Oyun şu anda kapalı betada ve ben de bu betada edindiğim izlenimleri paylaşmak niyetindeyim. Oyunu denemek isteyip, bir türlü beta key elde edemediyseniz üzülmeyin. Blizzcon 2013'te, oyunun aralık ayında open betaya geçeceği söylendi. (Ancak anonsu yapan Game Director'un "ocak 2014 de olabilir" şeklinde yaptığı "şaka"dan da bahsetmeden geçemeyeceğim.)
Menüler ve Ayarlar (Options)
|
Ana Menü |
Oyunun ana menüsü oldukça sade. Kısaca özetlemek gerekirse oyunun "Play" kısmı rekabetçi (competitive) modu. Diğer oyunculara karşı "Ranked" veya "Unranked" olarak oynuyorsunuz. Practice modu AI'a karşı oynadığınız mod. The Arena ise oyun içindeki altın ile girebildiğiniz mod. Altınları para karşılığı alabildiğiniz gibi Play modunda oynayarak da kazanabiliyorsunuz. Bu modun detayına daha sonra gireceğim.
Sol alt köşede battle.net arkadaş listeniz görünüyor. Battle.net'in chat sistemine aşina olduğunuzu varsayarak ayrıntıya girmiyorum. Daha fazlasına google aracılığıyla kolayca ulaşabilirsiniz.
Yuvarlak gri buton ise "Store". Tahmin edeceğiniz gibi, her bedava (Free to Play -f2p-) oyunda olduğu gibi Hearthstone'da da bir mağaza var. Bu mağazadan kart paketleri satın alabiliyorsunuz. Ancak oyun sizi Store'u kullanmaya hiçbir zaman mecbur bırakmıyor. Ayrıntılı bilgiye yazının devamında yer vereceğim.
Hemen yandaki ünlem işareti ise "Quest Log" butonu. Bu buton aracılığıyla toplam kazandığınız oyun sayısı, sahip olduğunuz madalya (Ranked oynadıkça bir sonraki madalyayı kazanıyorsunuz ve bir nevi sizin ne kadar iyi bir oyuncu olduğunuzu ifade ediyor), kahramanlarınızın (Hero) levelleri ve günlük olarak oyun tarafından size verilen görevleri (quest) görüyorsunuz. Bu görevler "3 Ranked oyun kazan", "Rakip Kahramanlara 100 hasar ver." gibi görevler ve tamamladığınız takdirde gold ile ödüllendiriliyorsunuz.
|
Quest Log |
"My Collection" butonu ise kartlarınızı sakladığınız sanal kutuyu önünüze getiriyor. Bu yalnızca kartlarınıza bakıp sevindiğiniz bir menü değil. Bu menüde kendi seçtiğiniz kartlarla desteler oluşturuyorsunuz ve oyun esnasında da stratejiniz, seçtiğiniz kartlara göre şekilleniyor. Yeri gelmişken söyleyeyim desteler 9 Hero arasından seçtiğiniz 1 Hero ve çok sayıdaki minion ve magic kartlarından 30 adet seçerek oluşturuluyor.
|
My Collection Menüsü |
Oyunun Options menüsü de oldukça sade ve çok fazla seçenek yok. Bunda oyunun tabletlere göre tasarlanıyor olmasının da etkisi vardır muhakkak. Menü genel olarak çözünürlük, kalite, müzik/efekt ses ayarı ve tam ekran seçeneklerini barındırıyor.
|
Ayarlar |
Oyun Esnası
Oyunun menülerinden yeteri kadar bahsettim. Şimdi de oyundan bahsedeyim.
Öncelikle oyunun isminden ve yapımcısından zaten çok belli ancak ben de söyleyeyim: Oyun Warcraft dünyasını konu alıyor. Oyunda daha önce söylediğim gibi 9 adet hero var ve bunların kart destelerinizi bu heroların üzerine yapıyorsunuz. Bu herolar ise şunlar: Jaina Proudmore (Mage), Anduin Wrynn (Priest), Gul'dan (Warlock), Uther Lightbringer (Paladin), Rexxar (Hunter), Malfurion Stormrage (Druid), Garrosh Hellscream (Warrior), Thrall (Shaman), Valeera Sanguinar (Rogue). Warcraft dünyasına alışkın olanlarınız için bu isimler oldukça tanıdık gelecektir. Oyundaki diğer kartlar da hepsi Warcraft evreninden. Illidan Stormrage'i legendary kart olarak görebileceğiniz gibi, Leeroy Jenkins'i de kartlar arasında görebilirsiniz. Oyunun esprili de bir yanı olduğunu böylece belirtmiş olayım.
Oyunun ilk aşaması, kartların dağıtılması ve para atışının yapılması. Bu para atışı sonucunda kimin ilk önce başlayacağı belirleniyor. İkinci başlayan kişiye de bu durumu dengelemesi için fazladan bir başlangıç kartı ve "coin" adındaki bir kart veriliyor.
|
Para Atışı |
Para atışının ardından, oyunculara başlangıç olarak dağıtılan kartlardan değiştirmek istedikleri olup olmadığı soruluyor. Değiştirmek istediğiniz kartlar yerine rastgele olarak yeni kartlar veriliyor.
|
Kart Değişimi |
Bunun ardından ise oyun başlıyor. Başlangıçta her iki oyuncunun da 30 hayat puanı (hit point -hp-) oluyor. Amaç ise rakibinize saldırarak bu puanı sıfıra indirmek.
Bunu nasıl yapacaksınız? Bu sizin stratejinize bağlı ancak genel olarak bunu başarmak için minionlarınızı ve büyü kartlarınızı kullanıyorsunuz.
Kartlarınızın sol üst köşesindeki mavi bölgede yazan rakam, kartı oyuna sürebilmek için ihtiyaç duyduğunuz mana. Sol alt köşedeki rakam kartın saldırı değeri, sağ alt köşesindeki değer ise hit point'i. Tahmin edeceğiniz üzere bir minion diğerine saldırdığında saldırı puanı değeri kadar hit pointini düşürüyor. Bu durum saldıran için de geçerli. Yani saldırdığınız minionun saldırı değeri kadar hit point de saldırıda kullandığınız miniondan düşüyor.
|
Oyun Alanı |
Mana sistemi ise oyunun bel kemiği (o yüzden sona bıraktım). Oyundaki ilk turda her iki tarafın da birer manası oluyor ve bu mana her el bir artıyor. Ta ki her iki taraf da on manaya ulaşana kadar. Yani her istediğiniz kartı her an oynayamıyorsunuz. Kartınızı oynamak için gerekli olan manaya sahip olmanız gerekiyor. Daha evvel ikinci başlayan oyuncuya verlidiğini söylediğim coin kartı o el içinde bir seferlik fazladan 1 manaya sahip olmayı sağlıyor. Yani oyun, ikinci başlamanın dezavantajını böylece ortadan kaldırıyor.
|
Minionların bulunduğu oyun alanı |
Kısaca bahsedeceğim bir konu da her heronun 2 mana karşılığında kullanabildiği özel yetenekleri. Her heronun yeteneklerinden tek tek bahsetmeyeceğim, ancak örnek olması açısından Gul'dan, özel yeteneği sayesinde 2 hp kaybederek fazladan bir kağıt seçebiliyor.
Son olarak da her heroya ait bir takım özel minion ve magic kartların bulunduğundan bahsedeyim. Örneğin warriorların sahip olabildiği silah kartları mevcut. Bu kart oyun alanında heronun portresinin hemen sol tarafına geliyor ve kullanım sayısı da sınırlı oluyor.
Bahsettiğim tüm bu içerik sayesinde oyundaki farklı kartlarla farklı desteler yaratılarak pek çok strateji oluşturulabiliyor.Her strateji bazı diğer stratejilere karşı başarılıyken bazılarına karşı da zayıf kalıyor. Bu da oyunu sürekli olarak ilginç kılmaya yetiyor.
|
Kazanılan bir oyunun ardından |
Sonuç olarak rakibinin hp'sini tüketen taraf kazanıyor ve o oyunu oynadığı hero tecrübe (experience) kazanarak level atlayabiliyor. Level atladıkça da yeni kartlar kazanmak mümkün oluyor.
Oyunun "Ücretli" Kısmı
Hearthstone, her f2p oyunda olduğu gibi para karşılığı bir şeyler alabildiğiniz bir mağazaya sahip. Hearthstone'da ise alabileceğiniz iki şey var: Kart ve Arena Key'i...
Bu durum başta beni de endişelendiriyordu, ancak oynamaya başladıktan sonra bu satın almaların zorunlu olmadığını ve çok büyük bir dezavantaj getirmediğini anladım.
|
Store Menüsü |
Öncelikle oyunda gold edinmek için çok çeşitli yollar var. Örneğin "Play" modunda ranked veya unranked fark etmeksizin kazandığınız her üç oyun için 10 gold kazanıyorsunuz. Günlük verilen questleri tamamladığınızda da queste göre 40-100 kadar gold kazanabiliyorsunuz. Son olarak da ranked oynayıp her madalya aldığınızda belirli bir miktar gold kazanabiliyorsunuz. Bazen de bu madalyaları kazandığınızda kart paketi kazanabiliyorsunuz. Bu arada daha önce bahsetmediysem, her kart pakedi 5 adet kart içeriyor.
Bu kartları satın almak, bir an önce çok sayıda karta ulaşmak isteyenler için bir opsiyon. Ancak oyunu oynayıp herolarınıza level atlattıkça da kart kazanabiliyorsunuz. Her heronun level karşılığı kazandığı kartlar farklı oluyor. Bunun dışında elinize aynı karttan ikiden fazla geçiyorsa bunları "dust" adı verilen bir ikinci malzemeye çevirebiliyorsunuz ve bu malzemeyle çok istediğiniz bir kartı herhangi bir para ödemeden craft yoluyla elde edebiliyorsunuz. Bu yöntemler elbette zaman alıyor, ancak sıkı bir oyuncuysanız eninde sonunda tüm kartlara ulaşabiliyorsunuz. Bu süre içerisinde parayı bastırıp tüm kartları alan insanlara karşı galibiyet elde etmenizi engelleyen bir durum da olmuyor. Zaman zaman bu tarz oyunculara karşı sıkıntı yaşayabilirsiniz, doğrudur, ancak para harcamak kesin bir galibiyeti ya da hezimeti garantilemiyor.
Arena Modu
Arena modu, 150 gold karşılığı girebildiğiniz bir mod. Bu modun normal moddan farkı, kendi hazırladığınız desteler yerine, oyunun rastgele olarak size önerdiği kartlar arasından seçtiğiniz kartlarla oluşturduğunuz desteleri kullanıyor oluşunuz.
|
9 Galibiyet sonucu elde edilen key |
Her arenaya girişinizde yeni bir deste oluşturuyorsunuz. Bu desteyle 3 mağlubiyet ya da 9 galibiyet alana kadar oynuyorsunuz. Aldığınız galibiyet sayısına göre de hediye kazanıyorsunuz. Bu hediyeler ise gold, dust, 1 adet kart pakedi veya 1 adet golden kart olabiliyor. Aslında daha açık konuşmak gerekirse 5 adet ödül alıyorsunuz. bunlardan bir tanesi kesin olarak 1 kart pakedi oluyor. kalanları rastgele olarak gold ve dust olabiliyor. Yani arenadan 0 galibiyet 3 mağlubiyetle bile ayrılsanız 10 gold, 15 gold, 10 dust, 10 dust, 1 kart pakedi şeklinde 5 hediye ile toplamda 25 gold 20 dust ve kart pakediyle ayrılabiliyorsunuz.
|
9 Galibiyet sonucu elde edilen key ile açılan sandıktan çıkan ödül |
7 Galibiyete sahip olduğunuzda katılım ücretiniz olan 150 goldu geri almanız garanti oluyor. 9 galibiyette ise fazladan 1 kart pakedi veya golden kart elde etme ihtimaliniz var.
Son Söz
Oyunun beta keyini mail kutumda gördüğümden beri oyunu oynamaktan başka bir şey düşünmüyorum. Oyun bağımlılık yarattığı kadar da eğlenceli.
Özellikle değinmek istediğim konu, normalde ücret ödeyerek ulaşabileceğiniz şeyleri elde edebilmek için gold biriktirmek mümkün olduğu için oyuncunun -en azından benim- ilgisini canlı tutmayı becerebiliyor olması. Şimdiden toplamda 42 galibiyetim var ve tamamladığım questlerin de sayesinde 470 gold biriktirmeyi başardım. Ayrıca yeni oyuncular için ilk arena girişi de ücretsiz.
Topladığım goldları harcama konusunda da şöyle bir strateji geliştirdim: Tek tek kart pakedi başına 100 gold vereceğime 150 gold ödeyip arenaya girmeyi planlıyorum. Böylece direk 0 galibiyet 3 mağlubiyetle ayrılsam dahi, 1 adet kart ile beraber üç beş goldu geri alabileceğimi düşünüyorum. Bu kısmı random olsa da 3-6 galibiyet arasında oyun size 35-80 gold kadarını geri verebiliyor. 7 galibiyet alacak olursam zaten girişimi amorti edecek ve tekrar gireceğim. böylece 150 gold'a 2 packim olacak vesaire vesaire...
Bu kadar anlatıyorum ki görün, oyun size nasıl şevk ile böyle hesaplar yaptırabiliyor...
Open betaya başladığı zaman muhakkak denemenizi tavsiye ederim.
Bir sonraki incelemede görüşmek üzere,
Esen kalınız.